EMO: Son Kaynak Tarifesi Sınırının Düşürülmesi Enerji Yoksulluğunu Derinleştirir

EMO Genel Merkezi – Elektrik Tarifesi Uyarısı – Ekim 2025


Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), konut aboneleri için Son Kaynak Tedarik Tarifesi sınırının 5.000 kWh’den 3.000 kWh’ye düşürülmesine yönelik hazırlığın enerji yoksulluğunu derinleştireceğini belirterek, kamu yararına aykırı bir adım uyarısında bulundu.

{getToc}

Düzenlemenin Ana Hatları

EMO’nun yayımladığı açıklamada, son kaynak tedarik tarifesi limitinin 3.000 kWh’ye indirilmesi halinde milyonlarca abonenin ulusal tarife kapsamı dışına çıkacağı ve serbest piyasa fiyatlarına maruz kalacağı ifade edildi. Oda, bu durumun hem sosyal hem ekonomik açıdan ciddi sonuçlar doğuracağına dikkat çekti.

Zamanlama ve Geçiş Süreci

Enerji sektöründe son yıllarda yapılan düzenlemelerle son kaynak tarifesi sınırının kademeli olarak düşürüldüğünü hatırlatan EMO, 2018’de 50 milyon kWh olan limitin 2020’de 7 milyon kWh’ye, 2023’te 1 milyon kWh’ye, 2024’te ise 5.000 kWh’ye kadar indirildiğini belirtti. Şimdi gündeme gelen 3.000 kWh önerisi, ulusal tarifeden serbest piyasaya geçiş sürecinin tamamlanmak üzere olduğuna işaret ediyor.

GöstergeDeğer
Mevcut Limit5.000 kWh/yıl
Önerilen Limit3.000 kWh/yıl
Uygulama Takvimi2025 (taslak aşamasında)

Piyasa Yansımaları ve Toplumsal Etkiler

EMO açıklamasında, 3.000 kWh sınırının aylık yaklaşık 250 kWh tüketime denk geldiği, bu seviyenin dört kişilik bir hanenin yalnızca temel ev aletleriyle bile aşabileceği bir düzey olduğu vurgulandı. Bu nedenle önerilen değişikliğin doğrudan dar gelirli kesimleri etkileyeceği, enerji faturalarının ödenebilirliğini azaltacağı belirtildi.

Kuruma göre, ulusal tarifeden çıkarılan aboneler serbest piyasada artan fiyatlara maruz kalacak, bu da “örtülü bir zam” etkisi yaratacak. EMO, düzenleyici otorite olan EPDK’nın piyasa aktörlerinin çıkarlarını değil, kamusal faydayı gözetmekle yükümlü olduğunu hatırlatarak, sosyal tarife ve kamusal üretim modelinin yeniden gündeme alınması gerektiğini vurguladı.

Riskler ve Sorular

EMO açıklamasında, enerji yoksulluğunun derinleşmesi, fatura tahsilat oranlarının düşmesi ve serbest piyasa tedarikçilerinin tek taraflı fiyat belirleme gücünün artması gibi riskler sıralandı. Kurum ayrıca, “tedarikçi seçme hakkı”nın fiiliyatta yalnızca sınırlı gelir grupları için anlamlı hale geleceği uyarısında bulundu.

Türkiye’de elektriğe erişim hakkı Anayasa ile güvence altına alınmış durumda. Ancak son kaynak tarifesinin kapsamının daralması, enerjiye erişimi fiilen piyasa koşullarına bırakabilir. Bu durum, hem sosyal eşitsizliği artırabilir hem de enerji arz güvenliğini uzun vadede tehdit edebilir. {alertInfo}

Enerji Politikalarında Kamusal Yaklaşım Tartışması

EMO, kamu üretim kapasitesinin artırılması, sosyal tarifelerin güçlendirilmesi ve enerji hizmetlerinde “kâr değil kamu yararı” ilkesinin benimsenmesi çağrısında bulundu. Oda’ya göre, elektrik üretiminde ve dağıtımında kamusal payın azalması, kriz dönemlerinde fiyat istikrarını koruma kapasitesini de zayıflatıyor.

Bu açıklama, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın enerji verimliliği vurgusunu öne çıkaran EVF 2025 konuşması sonrası enerji politikalarının sosyal yönü açısından yeni bir tartışma başlattı. Ayrıca, YEKDEM fiyat güncellemeleriyle birlikte, enerji maliyetlerinin son kullanıcı üzerindeki etkileri yeniden gündeme taşındı.

Kaynak: Elektrik Mühendisleri Odası (EMO)

Enerji Vizyon

Enerji Vizyon Türkiye ve dünyadan enerji sektörüne dair güncel haber, analiz ve röportajlar yayınlayan bağımsız haber platformudur. twitter facebook instagram linkedin

Daha yeni Daha eski
Enerji Vizyon

نموذج الاتصال