Aydem Yenilenebilir Enerji, Aydın ili Kuyucak ilçesi Horsunlu–Ortakçı mevkiinde yer alan ve jeotermal kaynaklar ile doğal mineralli sulara ilişkin J-443 numaralı işletme ruhsatını Kocaer Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye devretti. Şirket duyuruları ve KAP açıklamalarına dayanan bilgilere göre ruhsat sahası 5.061,46 hektarlık bir blok alanı kapsıyor; devirle birlikte Kocaer, jeotermal portföyünü oluşturarak yenilenebilir kaynaklardan kendi elektrik ihtiyacını karşılama hedefini güçlendiriyor.
Devrin kapsamı ve şirketlerden gelen mesaj
Kocaer, söz konusu ruhsatın devrini stratejik bir büyüme adımı olarak tanımlıyor. Şirket, mevcut çatı tipi GES yatırımlarına ek olarak jeotermal üretimle yıllık yaklaşık 45 milyon kWh ilave elektrik üretimi hedefliyor; bu üretimle toplam yıllık üretimi 60 milyon kWh seviyesine çıkarmayı ve böylece enerji tüketiminin tamamını kendi santrallerinden karşılamayı planlıyor. İlk faz yatırımlarında sahada mevcut bulunan iki üretim kuyusunun değerlendirilmesi öne çıkıyor. Aydem tarafında ise adım, yenilenebilir portföy optimizasyonu ve odak alanların yeniden dengelenmesi bağlamında okunuyor.
Jeotermalde Aydın ve Kuyucak’ın rolü
Türkiye, Avrupa’da jeotermal kurulu güçte üst sıralarda yer alırken Ege Bölgesi—özellikle Aydın, Denizli ve Manisa—sektörün kalbi konumunda. Kuyucak, jeotermal akışkanın sıcaklık ve debi açısından elverişli olduğu sahalara yakınlığıyla biliniyor. J-443 numaralı ruhsatın Horsunlu–Ortakçı çevresini kapsaması, potansiyel olarak hem güç üretimi hem de ısıtma/soğutma gibi doğrudan kullanım uygulamalarına kapı aralayabilir.
Enerji politikaları, rekabetçilik ve ESG boyutu
Sanayide enerji maliyetlerinin küresel rekabet gücü üzerindeki belirleyici etkisi artarken, üreticilerin “kendi elektriğini üretme” eğilimi hızlanıyor. Kocaer’in ruhsat devri sonrası açıkladığı hedefler, ESG odaklı yeşil üretim stratejisinin de bir parçası: tedarik zincirleri, özellikle AB pazarına ihracat yapan şirketlerde, düşük emisyonlu üretim kredilerini giderek daha fazla önemsiyor. Jeotermal kaynaklar, baz yük karakteristiğiyle GES ve RES’e tamamlayıcı nitelikte olup portföydeki dalgalanmayı dengeleyebiliyor. Bu nedenlerle, ruhsat devri yalnızca bir varlık el değişimi değil, aynı zamanda Türkiye sanayisinin karbonsuzlaşma gündeminde anlamlı bir kilometre taşı.
Pazar dinamikleri ve yatırım iştahı
Jeotermal projelerde yüksek ilk yatırım ve sondaj riski, finansman ve sigorta tasarımlarını kritik hale getiriyor. Buna karşın başarılı keşif ve kuyu verimliliği yakalandığında uzun vadeli, öngörülebilir nakit akımları sağlanabiliyor. Aydem–Kocaer işlemi, olgun sahaların yeni oyuncularla portföy uyumlu şekilde yeniden konumlandırılmasının bir örneği. Türkiye’de fiyat sinyalleri ve yenilenebilir destek mekanizmalarının netliği arttıkça, jeotermalde baz yük + sanayi öz tüketimi odaklı modellerin daha görünür olacağı öngörülüyor.
Öne çıkan teknik ve iş hedefleri
- Ruhsat: J-443 (jeotermal ve doğal mineralli sular), Aydın/Kuyucak – Horsunlu–Ortakçı.
- Alan: 5.061,46 hektar blok saha.
- Üretim hedefi: İlk faz tamamlandığında yıllık ~45 milyon kWh ek üretim; toplam ~60 milyon kWh/yıl.
- Varlık durumu: Sahada iki üretim kuyusu mevcut; ilave yatırımlar planlanıyor.
Sonuç: Sanayi-enerji entegrasyonunda yeni aşama
Bu devir, yenilenebilir üretimin sanayide öz tüketimle bütünleşmesini hızlandıran somut bir adım. Kocaer’in GES tabanlı üretimini jeotermalle desteklemesi, hem arz sürekliliği hem de rekabetçilik için güçlü bir sinyal. Aydem’in portföy yönetimi perspektifinden bakıldığında ise, varlık karmasının dönüştürülmesi ve sermayenin verimli alanlara yönlendirilmesi stratejisinin bir yansıması.
Kaynak: KAPİç linkler: Jeotermal · Yatırımlar · EPDK